Mide Katlama (Laparoskopik Gastrik Plikasyon) Ameliyatı Nedir?
Yayın Tarihi: 08/12/2018
Laparoskopik büyük kurvatura plikasyonu, laparoskopik gastrik plikasyon, gastrik imbrikasyon, pseudosleeve veya mide katlama gibi farklı adlarla da bilinen mide katlama ameliyatı, gıda alımını kısıtlamak amacıyla kesi yapılmadan, dikişlerle midenin küçültülmesi esasına dayanır. Mide hacmi ortalama olarak % 75 azaltılmaktadır.
Mide katlama ameliyatı laparoskopik olarak gerçekleştirilir. Operasyon ortalama 40 dakika kadar sürer. Önce tüp mide ameliyatındakine benzer şekilde, midenin geniş kenarındaki damar bağlantıları mide çıkışından yemek borusu bileşkesine kadar serbestleştirilir. Ardından mide dokusu içeriye katlanarak iki tabaka dikişle hacim küçültülür.
Tüm obezite ameliyatlarında olduğu gibi mide katlama ameliyatından sonra da uyulması gereken beslenme kuralları vardır. İlk 1-2 hafta sıvı gıdalarla beslenilmelidir. 3-4. Hafta sebze ve diğer çorbalara başlanmalıdır. 7-8 hafta sonra düzenli bariatrik diyete geçilebilir. 3-4 çorba kaşığından oluşan sağlıklı besinleri içeren diyetiniz bariatrik diyetisyenimiz tarafından belirlenecektir.
Bazı ülkelerde henüz deneysel aşamada kabul edilen bu metodun ülkemizdeki ilk uygulamaları tarafımızdan yapılmış ve 48 vakalık bir çalışma gerçekleştirilmiştir. Birçok araştırmacı tarafından diğer prosedürlere yakın başarılı sonuçlar bildirilmiştir.
Erken dönemde kilo kaybı ortalama % 30-55 olup, bu değer mide bandına eşit, sleeve ve gastrik bypass ameliyatlarının altındadır. Tip 2 diyabet gibi yandaş hastalıklarda karşılaştırılabilir düzelmeler elde edilmektedir.
Mide Katlamanın Risk ve Komplikasyonları Nelerdir?
Tüm diğer obezite cerrahisi yöntemleri gibi, mide katlamanın da nispeten oldukça düşük risklerle uygulanması mümkündür. Erken dönemde komplikasyon oranları % 1-9 arasında değişir. Bu amleiyata bağlı ölüm riski bildirilmemiştir. Ciddi bir komplikasyon gelişmesi riski ise % 1’in altındadır.
Erken dönemde en sık görülen problemler bulantı ve kusmadır. Bunlar genellikle ilaç tedavisi ile yatışır ve ameliyattan 1 hafta sonrasında normale döner. Bu yan etkilerde uygulanan tekniğin önemli olduğunu bildiren bir çalışma da mevcuttur.
Özet olarak, bu tekniğe karar verecekseniz mutlaka tüm diğer yöntemlere de hakim, deneyimli bir bariatrik cerrahla yola çıkmalısınız. Sonrasında da eğer revizyon gerekecek olursa bunun obezite cerrahisi revizyonları arasında en güç olanlarından biri olduğunu unutmamalısınız.
Teknik özellikler açısından mide katlama ameliyatı en fazla sleeve gastrektomi, yani tüp mide ameliyatına benzemektedir. Tüp mide ameliyatında midenin bir bölümü staplerle zımbalanarak kesilip çıkarılmakta, burada ise aynı bölüm korunarak dikişlerle daraltma sağlanmaktadır. Bu ameliyatın çıkış felsefesinde iki önemli nokta, tüp mide ve gastrik bypassa yakın oranda kilo kaybı sağlanabileceği ve mide bandına benzer şekilde potansiyel olarak geri dönüştürülebilir bir ameliyat olduğudur. Yanısıra bypass veya duodenal switch ameliyatlarındaki gibi, sindirim sisteminin doğal akışı değiştirilmemektedir. Mide bandında olduğu gibi vücuda herhangi bir yabancı cisim yerleştirilmemektedir. Midenin bir bölümü çıkarılmadığından ve stapler hattı olmadığından kaçak riski minimuma inmektedir. Bizim serimizde kaçak oranı 0’dır.
Dezavantajlarına baktığımızda ise, kısa ve uzun vadede daha düşük kilo kaybı sağlanmaktadır. Ameliyat sonrası tüp mide ameliyatına oranla daha konforsuzdur. Başarı oranı hastanın yeme alışkanlıklarını değiştirmesine tüm diğer obezite ameliyatları gibi, hatta belki daha fazla bağlıdır. Burada fundus çıkarılmadığı için Ghrelin etkisi tüp mide ameliyatındaki gibi güçlü olmamaktadır. Çalışmalara göre, daha düşük BMI değerindeki hastalarda kilo kaybı ve korunması yüksek olanlara göre daha iyi olmaktadır.
Tekniğe özgü sorunlardan birisi ise, özellikle hastanın yeme alışkanlıklarını değiştirmemekte direnmesine ve fazla miktarda gıda tüketmesine bağlı olarak plikasyon sütürlerinin açılması veya aradan bir mide bölümünün fıtıklaşmasıdır. Bu durumda, gerek yetersiz kilo kaybı ve geri kilo alımı, gerekse fıtıklaşmaya bağlı kusma ve mide boşalmasının bozulması nedeniyle revizyon ameliyatı gerekli olabilmektedir.
Mide katlama ameliyatından sonra yaşanabilecek sorunlar veya yetersiz kilo kaybı, ya da kilo geri alımı nedeniyle ikinci bir ameliyat gerektiğinde, bunun ilk ameliyata göre teknik olarak çok daha güç ve deneyim isteyen bir ameliyat olduğu unutulmamalıdır. Çünkü ameliyat, obezite cerrahisine yeni başlayan adaylar arasında gerek kaçak riskinin düşüklüğü, gerekse stapler maliyetlerinin olmaması nedeniyle ucuzluğu yüzünden rağbet görmekte, ancak bu primer cerrahların revizyon yapacak deneyimi bulunmamaktadır. Bu nedenle, mide katlama ameliyatınızı nerede olursanız olun, revizyonlarda mutlaka deneyimli bir cerrah ve merkezi tercih etmelisiniz.
Hocam devamlı olarak mide yanması, ağıza kötü tat gelmesi ve yine ağızda ve nefeste kötü kokular geliyor. Reflü ve gastrit teşhisi konuldu. Bununla ilgili doktorum mide katlama ameliyatı önerdi. Bu kesin çözüm müdür?
Ahmet bey merhaba,
Mide katlama ameliyatı reflü tedavisi içşn uygulanmaz, uygulanmamalıdır. Çünkü en önemli yan etkisi reflü olan bir zayıflama ameliyatıdır.
Sağlıklo günler dileriz
İyi akşamlar hocam ben karın germe amaliyat oldum ve aynı zamanda mide katlama amaliyat oldum yaklasık iki ay oldu ve mide kismimda bir acı var ara ara daha sık bazen daha az oluyor sizce bu neden oluyor mide deki dikislerden kaynaklanabilirmi
Öncelikle mide katlama çoktan terkedilmiş tarihi bir ameliyat. Hala uygulayan cerrah ve tercih eden hasta olduğunu görmek çok şaşırtıcı. İkincisi, obezite ameliyatıyla aynı anda karın germe ameliyatı yapmak kabul edilemez! Dolayısıyla bu şikayetlerinizi lütfen ameliyatınızı yapan arkadaşa iletin.
Sağlıklı günler dileriz