Bel Çevresi Ölçümünde 89 ve 102’ye Dikkat!
Yayın Tarihi: 23/01/2020Bel Çevresi Bize Ne Anlatır?
Bel çevresi ölçümü sağlık durumunuzu tahminlemek için kolay bir ölçüm aracıdır. Çünkü visseral yağlanma dediğimiz, iç organlar etrafında ve bel bölgesinde biriken yağın göstergesidir. Genellikle bel çevreniz genişse metabolik sendroma yakalanma olasılığınız daha yüksektir. Fazla vücut yağının her türlüsü kötüdür ama visseral, yani iç yağlanma en kötüsüdür. Bu tip yağlanma sizi ciddi hastalıklara yatkın hale getirir.
Visseral Yağlanma Neden Kötüdür?
Visseral yağ dokusu yıkıldığında kan akımına çok fazla yağ asidi salınır. Bu da kalp hastalıkları, Alzheimer ve yüksek kolesterol gibi problemlere yol açar. Bu tarz yağlanma aynı zamanda insülin direncine yol açar, ki bu da Tip 2 diyabet veya prediyabete dönüşür. Ayrıca visseral yağ dokusundaki proteinler vücut dokularında inflamasyona, yani bir tür iltihabi reaksiyona yol açar, kan damarlarınızı daraltır ve kan basıncınızı yükseltir.
Bel Çevresi Ne Kadar Olursa Zararlı?
Herkesin vücut yapısı farklıdır, ancak bel çevresi ile ilgili genel kılavuzlar vardır. Bel çevresi kadınlarda 89 cm, erkeklerde ise 102 cm’nin üzerindeyse bu tipik olarak visseral yağlanmanın işaretçisidir. Bu rakamlar beden yapısı genişse hafifçe yükselebilir. Asyalılarda ise daha düşüktür.
Kalın Bel Çevresi Her Zaman Aynı mıdır?
Hayır. Bazen deri altında biriken yağ nedeniyle bel çevresi artabilir ama bu visseral yağlanma anlamına gelmeyebilir. Örneğin Sumo güreşçileri gibi her gün ağır kas geliştirme sporu yapanlarda vücut kitle indeksi ve bel çevresi çok yüksek olsa da iç yağlanma düşük olabilir.
İnce Olmak Her Zaman İyi midir?
Nasıl geniş bel çevresi çok fazla iç yağlanmanız olduğu anlamına gelmiyorsa, ince olmanız da her zaman işlerin yolunda olduğu anlamına gelmeyebilir. TOFI (Thin Outside Fat Inside) yani dışarıdan ince görünüp, visseral yağlanması çok üst düzeyde olan kişiler olabilir.
Metabolik Sendromun Ayak Sesleri
Bel çevrenizin yüksek olması metabolik sendrom olarak adlandırılan problemin 5 belirtisinden biri olabilir. Diğer dört belirti yüksek trigliserid düzeyleri, kolesterol, kan basıncı ve kan şekeridir. Bunlardan herhangi biri tek başına ciddi bir hastalığın işareti olabilir. Bunlardan üç veya fazlasına sahipseniz, metabolik sendromunuz var demektir. Bu da kalp hastalıkları, diyabet ve inme riskinizi arttırır.
Bel Kalça Oranının Önemi Nedir?
Bu oran da sağlık durumunuzu kontrol etmenin bir yoludur. Bel çevrenizi kalça çevrenize bölün. Kadınlarda 0.85, erkeklerde 0.95 ve üzerindeki değerler sağlığınızın risk altında olduğu anlamına gelebilir.
Vücut Kitle İndeksinin Anlamı Nedir?
Vücut kitle indeksi de göbek çevresinde toplanan visseral yağ oranını tahminlemenin bir diğer yoludur. Vücut kitle indeksinizi kolayca hesaplamak için bu sayfayı ziyaret edebilirsiniz. Bu değerin 18.5-24.5 arasında olması istenir. Asyalılarda ise 23 ve üzerindeki değerler visseral yağın fazla olduğu anlamına gelebilir.
Göbek Çevresini Doğru Ölçme Tekniği
Mezurayla dik pozisyonda durun, Yaklaşık göbek deliği seviyesinden karnınızı çevreleyin. Ölçüm sırasında asla karnınızı içinize çekerek hile yapmayın 🙂 Ölçümü nefes verdikten hemen sonra yapmalısınız.
Elma mısınız Armut mu?
Genellikle erkeklerde yaygın olan elma tipi vücut yapısında genellikle alt beden inceyken, karın içinde yağ toplandığı anlamına gelir. Visseral yağ dediğimiz bu tip yağlanma daha fazla sağlık problemine neden olur. Armut tipi yağlanmada ise yağın çoğu kalça ve baldırlarda birikir. Bu da belki kadınların neden erkeklerden uzun yaşadığını açıklayabilecek bir nedendir.
Egzersiz Önemli mi?
Kilo vermeseniz bile egzersiz visseral yağın yakılmasını ve kaslarınızın güçlenmesini sağlar. Egzersizi gözünüzde çok abartmamanızda fayda var. Sadece köpeğinizi gezdirmeniz, bisiklet sürmeniz, haftanın en az 4-5 gününde 30 dakika egzersiz yapmanız yeterlidir. Ağırlık kaldırarak kas dokunuzu arttırabilir, yoga ile istirahatte yağ yakma oranınızı yükseltebilirsiniz.
Ne Yemeliyim?
Kadınlarda daha fazla kalsiyum tüketiminin visseral yağ kaybına fayda sağladığı düşünülmektedir. Yeşil yapraklı sebzeler, süt ürünleri ve sardalya gibi yağlı balıklar tüketmeye çalışın. Trans yağlardan, fruktoz içeren tatlandırılmış yiyecek ve içeceklerden kaçının. Gıdaların besin etiketlerini okumayı alışkanlık haline getirin.