Yediğiniz Ekmek Sizi Hasta Ediyor
Yayın Tarihi: 26/02/2017Gluten İntoleransınız Yok, Sadece Ekmekteki Zehire İntoleransınız Var !
Son 40 yılda Monsanto firmasınca üretilen Round-up adlı yabani ot öldürücü kullanımı dünyada yaygın şekilde artmıştır. Birçok araştırmacı, bu ilacın içinde yer alan Glyphosate adlı maddenin aşırı kullanımıyla birçok modern çağ hastalığındaki artış arasında bağlantı olduğuna inanıyor.
Massachussetts Instıtute of Technology (MIT)’den bilim insanı Dr Stephanie Seneff, glyphosate ile Çölyak hastalığı veya glüten intoleransı olarak bilinen durum arasında güçlü bir bağlantı bulunduğunu söylüyor. Kaynaklarda bulabileceğiniz makalelerinde, glyposate’e maruz kalmanın yol açtığı barsak mikrobiyota bozukluğunun çölyak hastalığı gelişiminde önemli bir rol oynadığını belirtiyorlar. Çölyak hastalığıyla ilişkili birçok CYP enzim bozukluğu saptanmıştır ve biliyoruz ki, glyphosate bitkilerde ve hayvanlarda CYP enzimini baskılamaktadır. Aynı etkiyi insanda da oluşturduğunu düşünmemek için hiçbir neden yoktur.
Environmental Sciences Europe raporlarına göre tüm dünyada ekinlere glyphosate püskürtülmesi 1990’ların ortalarından itibaren korkunç bir artış göstermiştir. 1974’den beri sadece Amerika’da 1.6 milyar kg aktif glyphosate tarlalara püskürtülmüştür. Bu miktar tüm dünyada kullanıldığı tahmin edilen 8.6 milyar kg’ın % 19’udur. Küresel olarak glyphosate kullanımı, genetik olarak bu maddeye dirençli buğdayın üretildiği 1996’dan bu yana 15 kat artmıştır. ABD’de 1974’den 2014’e kadar kullanılan glyphosate’ın üçte ikisi son 10 yılda püskürtülmüştür.
Glyphosate maddesinin genetiği değiştirilmiş mısır, soya ve pamuğa bolca püskürtüldüğü bilinmektedir. Ancak bilinmeyen, genetiği değiştirilmemiş buğdayın üçüncü en fazla kimyasalla kirlenmiş ürün olduğudur.
1990’da ABD’de buğday tarlalarına 497.000 pound glyphosate püskürtüldü. 2014’de bu 35 kat artarak 17.7 milyon pounda ulaştı, sadece 1 yılda! Peki genetiği değiştirilmemiş olan buğdaya neden bu madde püskürtülüyor ve glyphosate kullanımıyla Çölyak arasındaki bağlantı ne?
Araştırmalarında Dr Sneff ve ekibi, buğday üreticilerinin bu maddeyi tam hasattan önce iki nedenle kullandıklarını buldular. Birincisi nonorganik buğday mahsülünü kurutmak, ikincisi toksik kimyasala maruz bırakılan buğdayın öldükçe daha fazla tohum vermesi. Yani sonuçta bütün amaç mahsülü arttırmak.
Böylece modern batı diyetinin en bilinen gıda maddesi olan buğday glyphosate içeriyor. Sadece o kadarla kalsa iyi. Solunması dahi ölümcül olabilen bu madde havaya karışarak bütün ürünleri de kirletiyor. Konuyla ilgili kısa bir araştırma yaparsanız organik şarapta ve Alman birasında bile glyphosate kirlenmesine rastlandığını görebilirsiniz. Peki bu kimyasal kirlenme süreci barsakta yıkıcı bir etki mi yaratıyor? Dr Seneff buna “ABD hükümetinin toplumumuzun yavaş yavaş zehirlenerek öldürülmesine seyirci kalmasını anlayamıyorum” diye cevap veriyor. Yani durum bu kadar ciddi!
Ne dersiniz, özellikle kahvaltıda onsuz edemediğinizi düşündüğünüz ekmeği diyetinizden çıkarmanın vakti gelmedi mi? Ha, bu arada bir de ek bilgi vereyim, linklerde de bulacağınız gibi dünyanın başına musallat olan bu başbelası firmanın en iyi anlaştığı kuruluşlar dev ilaç şirketleri. Tablo biraz daha net anlaşılıyor mu?
Kaynaklar:
http://articles.mercola.com/sites/articles/archive/2001/08/08/gmo-crops-part-two.aspx
http://www.usobserver.com/archive/june-12/racketeering-fda-monsanto-pharma.htm
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3945755/