Obezite Sigaradan Daha Çok Kansere Neden Oluyor!

Yayın Tarihi: 05/07/2019

Obezite Kanser İlişkisi Çok Güçlü

Yeni bir çalışma artık İngiltere’de 4 farklı kanser türünde obezitenin rolünün sigarayı geçtiğini gösteriyor. Cancer Research UK’ye göre böbrek, barsak, karaciğer ve yumurtalık kanserinde fazla kilolu olmak sigara içmekten çok daha fazla etkili. Fazla kilolu ve obez olanların sayısı sigara içenlerin en az iki katı olduğundan, bu durum milyonlarca kişinin risk altında olduğu anlamına geliyor.

Ancak obezite-kanser ilişkisine dikkat çekmek için hazırlanan yeni reklam posterleri, obezleri aşağıladığı gerekçesiyle eleştiriliyor. Gerçi bu derneğin bu nedenle ilk kez eleştirilmesi olmuyor. Cancer Research UK, amaçlarının fazla kilolu kişileri suçlamak veya aşağılamak olmadığını söylüyor. Aynı zamanda, obezite ve sigaranın kanser riski açısından karşılaştırılabilir olduğunu da iddia etmiyor. Sonuçta her ikisi de kişisel riskler.

Obezite Sigaradan Daha Suçlu

Fazla kilolu veya obez olmak yılda 54.300 yeni kanser vakasına yol açıyor. Sigara ise 22.800. 42.000 barsak kanserinin 4.800’ünde neden obezite, 2.900’ünde ise sigara. 12.900 böbrek kanserinin 2.900’üne obezite, 1.600’üne sigara neden oluyor. 5.900 karaciğer kanseri vakasının 1.300’ü obeziteye, 1.200’ü ise sigaraya bağlı gelişiyor. Yıllık 7.500 yumurtalık kanseri vakasında ise 490’ında obezite, 25’inde sigara temel suçlu.

Tüm kanser türleri ele alındığındaysa sigara halen önlenebilir etkenlerin birincisi, obezite ise ikinci sırada geliyor. Ancak sigara tüketimi azalırken, obezite rakamlarının giderek artması araştırmacıları düşündürüyor. Obeziteyle ilgili tüm uyarılara rağmen hükümetler şeker ve şekerli içeceklere ek vergi getirilmesi konusunda gönülsüz davranıyor.

Obeziteyle kanser arasındaki ilişki net olarak ortaya konmuş olmasına rağmen, bunun altında yatan biyolojik mekanizmalar tam olarak aydınlatılmış değil. Yağ dokusundan salgılanan bazı hormonların hücreleri büyümeye ve bölünmeye yönlendirmesi üzerinde en çok durulan mekanizma. Fiziksel aktivite azlığı da suçlanan faktörlerden biri.

Obez Olmak Doğrudan Kanser Olmak Anlamına Gelmiyor!

Elbette fazla kilolu ya da obez olmak kişinin doğrudan kanser olacağı anlamına gelmiyor ama riski arttırıyor. Kişinin fazla kilosu ve obez olma süresi arttıkça bu risk de katlanıyor. Cancer Research UK’ye göre 13 ayrı kanser türünün obeziteyle ilişkisi kanıtlanmış durumda. Bunlar menopoz sonrası meme kanseri, barsak, pankreas, yemek borusu, karaciğer, böbrek, midenin üst kısmı, safra kesesi, rahim, yumurtalık, tiroid kanserleri, Multipl myeloma (kan kanseri) ve meningioma (beyin kanseri).

Obeziteyle kanser arasındaki ilişki sadece yetişkinlerde gösterilmiş olsa da, sağlıklı kiloda olmak çocukluk döneminde çok daha önemli.

Obezitenin kansere yol açtığı net olarak bilinirken, bir çok çalışma da obezite cerrahisiyle kanser oranlarının düştüğünü gösteriyor. En güncel çalışma ise Annals of Surgery dergisinin Ocak 2019 sayısında yayınlanan Schauer’in çalışması.  Obezite ameliyatı olan 22 binden fazla hasta ile, ameliyat olmamış olan 66 bin civarında hastanın incelendiği bu çok geniş ölçekli çalışmaya göre, meme, rahim ve kolon kanserlerinde anlamlı düzeyde azalma sağlanıyor.

Kaynak: 2019 Jan;269(1):95-101. doi: 10.1097/SLA.0000000000002525.

Yazar: Op Dr Murat Üstün

Dr. Murat Üstün is the Lead Bariatric Surgeon at IBC - Istanbul Bariatric Center. Dr Murat Üstün has made a commitment to every patient's well-being and safety, a goal that is also pursued by our staff and medical professionals that are at your service, this is part of the excellence equation. Dr Murat Üstün and the Istanbul Bariatric Center team perform medical procedures, including gastric bypass, sleeve gastrectomy, adjustable gastric band, and biliopancreatic diversion with duodenal switch. While performed differently, all of these procedures help patients lose weight by limiting how much food the stomach can hold as well as the patient’s absorption of nutrients. Surgeries are performed at a JCI accredited Hospital. The Joint Commission International works to improve safety at health care facilities domestically and globally. Accreditation ensures facilities are up to date, physicians are board-certified, plans for follow-up care are in place, risks of traveling after surgery are outlined, and more.

Tüm Yazıları →

Yorum bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Arayın
Bilgi Alın
Whatsapp