Obezite Cerrahisi Sonrası Safra Taşı Oluşumu

Yayın Tarihi: 10/02/2019

Bariatrik Cerrahiden Sonra Safra Kesesi ve Yolları Taşları

Safra taşı oluşumu riski obezite cerrahisinden sonra, kilo kaybının haftada 5 kiloyu geçtiği veya EWL % 24’ü geçtiği durumlarda  artar. Safra taşlarının çoğu ameliyattan sonraki ilk 6 ayda görülür. Belirtilerin ortaya çıkması ise ortalama 10.2 ay sonra olur. Kiewiet ve arkadaşlarının bir çalışmasında mide bandı ameliyatlarından sonra safra kesesi taşı sıklığı % 30 olarak bildirilmiştir. Miller vertikal banded gastroplasti ve mide kelepçesi sonrası ilk yıl riski % 22, ikinci yıl ise % 30 olarak bildirmiştir. Shiffman ve arkadaşları Roux-en-Y gastrik bypasstan 6 ay sonra safra taşı sıklığını % 38 olarak saptamıştır. Scopinaro ise 1980’de BPD’den sonraki 1 yılda safra taşı olasılığını % 40 olarak bildirmiştir. Gagner ve Sugerman profilaktik medikal tedavi ile safra taşı sıklığının azaltılabileceğini göstermiştir. Güncel bir meta analiz de ursodeoksikolik asid profilaksisinin etkinliğini kanıtlamıştır.

safra kesesi taşı

Obezite Ameliyatı Olan Hastalarda Safra Yollarına Müdahale Yine Obezite Cerrahlarınca Yapılmalı

Bariatrik cerrahi öyküsü olan bir hastada akut kolesistit gibi belirtilerle gelen safra taşları bir genel cerrah için problem teşkil etmez. Ancak koledok taşı (ana safra yolu taşı) varlığında, özellikle gastrik bypass sonrası ERCP (endoskopik retrograd kolanjiopankreatografi) kullanılarak endoskopik yolla ana safra kanalına erişim imkansız olduğundan, tanı ve tedavi oldukça güç olabilir.

Safra taşı tanısı ultrason, tomografi veya MR-kolanjiografi ile konabilir. Belirti veren safra kesesi taşları için kolesistektomi planlanmadan önce, girişimsel olmayan radyolojik yöntemlerle ana safra kanalının çok iyi değerlendirilmesi ve intraoperatif olarak kolanjiogram çekilmesi önerilir. Ana safra kanalı tıkanıklığı saptandığında endoskopik veya cerrahi tedavi tamamen cerrahın deneyimine ve hastanın durumuna bağlıdır. Bypasslanmış barsaklara erişim sorunu yeni değildir ve farklı erişim teknikleri tanımlanmıştır. Seçenekler laparoskopik veya açık ana safra kanalı eksplorasyonu, perkutan transhepatik girişim, transgastrik ERCP, transenterik endoskopik kolanjiopankreaticografi ve özel endoskoplar kullanılarak ERCP’dir.

Bypass Sonrası ERCP Laparoskopi Gerektirebiliyor!

Standart RYGBP’de retrograd teknikle başarı oranı % 65 iken, uzun bacaklı RYGBP veya BPD’de neredeyse imkansızdır. Gastrik bypassta safra kanalına erişim endoskopu remnant mideden sokarak gerçekleştirilebilir. Ancak remnantın hava ile şişirilememesi erişimi yüksek düzeyde güç bir işlem haline getirir. Günümüzde endoskopik assiste olarak mideye bir trokar yerleştirilmesinde double balon enteroskopinin kullanımı bildirilmiştir.

Elbette açık gastrostomi rezidü mideye ulaşmanın en kolay yoludur. Bazı çalışmalarda bypasslanmış mideye erişimin minimal invaziv bir tekniği tanımlanmıştır. Laparoskopik gastrostomi yapılır, mideye 15 mm trokar girilerek buradan endoskop ilerletilir. Endoskopik işlem bittiğinde sütürlerle veya staplerle midedeki açıklık kapatılır. Bu prosedür laparoskopik kolesistektomi ile aynı seansta yapılabilir. BPD sonrası papillaya cerrahi jejunostomi ile erişilebileceği de bildirilmiştir. Mutignani laparoskopik assisted bir vaka bildirmiştir.

Yazar: Op Dr Murat Üstün

Dr. Murat Üstün is the Lead Bariatric Surgeon at IBC - Istanbul Bariatric Center. Dr Murat Üstün has made a commitment to every patient's well-being and safety, a goal that is also pursued by our staff and medical professionals that are at your service, this is part of the excellence equation. Dr Murat Üstün and the Istanbul Bariatric Center team perform medical procedures, including gastric bypass, sleeve gastrectomy, adjustable gastric band, and biliopancreatic diversion with duodenal switch. While performed differently, all of these procedures help patients lose weight by limiting how much food the stomach can hold as well as the patient’s absorption of nutrients. Surgeries are performed at a JCI accredited Hospital. The Joint Commission International works to improve safety at health care facilities domestically and globally. Accreditation ensures facilities are up to date, physicians are board-certified, plans for follow-up care are in place, risks of traveling after surgery are outlined, and more.

Tüm Yazıları →

Yorum bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Arayın
Bilgi Alın
Whatsapp