Gastrik Bypass Ameliyatı Komplikasyonları Nelerdir?
Yayın Tarihi: 07/12/2018Gastrik Bypass Ameliyatı Öncesi ve Sonrası
Normalde yemek yediğimizde gıdalar yaklaşık 30 dakikada mideden duodenuma (onikiparmak barsağı) geçer. Duodenumun alt kısmına ulaştığında beyne yeterince yenildiğini bildiren yeni bir hormonal mesaj yollanır. Normal bir sindirim sistemine sahip kişi, bunu doyum veya tokluk hissi olarak algılar. Bu etkiyi oluşturan hormon Ghrelin olarak adlandırılmaktadır.
Bu fizyolojiden maksimum yararın sağlanması için, hastanın sadece öğünlerde yemesi, günde 2-3 öğün alması, öğünler arasında atıştırmalardan kaçınması gereklidir. Atıştırmalar bypassı bypasslayabilir! Kısacası, bu ameliyat ta uzun süre boyunca edinilen yeme alışkanlıklarının değiştirilmesini gerektirmektedir. Ameliyatın geç dönemlerinde tekrar kilo alma görülen vakaların neredeyse tamamında, öğün kapasitesinde artma olmamıştır. Tekrar kilo almanın nedeni, öğünler arasında, özellikle de yüksek kalorili atıştırmalardır. Bu tür bir yeme alışkanlığının yan etkilerini ortadan kaldıracak bilinen bir operasyon yoktur.
Gastrik Bypass Ameliyatı Komplikasyonları
Tüm büyük ameliyatlar komplikasyon potansiyeli taşırlar. Komplikasyon riski arttıran, hastanede kalımı uzatan veya ölüme neden olan istenmeyen gelişme demektir. Bazı komplikasyonlar tüm karın ameliyatlarında sık görülürken, bazıları bariatrik cerrahiye spesifiktir. Bariatrik cerrahiye karar veren her hasta bu riskler hakkında bilgi sahibi olmalıdır.
Gastrik Bypass Ameliyatı Ölüm ve Komplikasyon Oranları
Geniş bir çok merkezli araştırmada, ameliyattan sonraki 30 günde, deneyimli ellerde tüm komplikasyonların toplam oranının laparoskopik prosedürlerde % 7, açık olanlarda % 14.5 olduğu saptanmıştır. Bu çalışmada ölüm 401 vakada % 0 iken, 955 açık vakada % 0.6 olmuştur. ABD’de de 106 merkezde yapılan 33.117 operasyonda oranlar ilk 30 günde % 0.11, ilk 90 günde % 0.3 olarak bulunmuştur. (www.medicorium.com)
Mortalite (ölüm oranı) komplikasyonlarla, o da obezitenin derecesi, kalp hastalığı, tıkayıcı sleep apne, diabetes mellitus, geçirilmiş pulmoner emboli öyküsü gibi ameliyat öncesi risk faktörleri ile bağlantılıdır. Aynı şekilde, cerrahın deneyimi de önemlidir. Laparoskopik bariatrik cerrahide ilk 100 vaka öğrenme eğrisi oalrak kabul edilmektedir ve deneyimsiz cerrahların komplikasyon ve mortalite risklerinin daha fazla olduğu çeşitli çalışmalarla gösterilmiştir.
Batın Cerrahisinin Komplikasyonları
Enfeksiyon
Ameliyat sırasında barsak bakterilerinin açığa çıkması ile yara yeri enfeksiyonları veya batın içi enfeksiyonlar (peritonit, abse) görülebilir. Pnömoni, mesane veya böbrek enfeksiyonları veya sepsis gibi nozokomiyal enfeksiyonlar da ortaya çıkabilir. Antibiotiklerin efektif kısa süre kullanımı, ameliyattan sonraki birkaç saatte aktivitenin sağlanması enfeksiyon riskini azaltabilir.
Kanama
Mideyi bölmek ve barsağı hareketlendirmek için pek çok kan damarının kesilmesi gerekir. Bunlardan herhangi biri sonradan batın içine veya barsak içine kanayabilir. Kan verilmesi veya bazen tekrar operasyon yapılması gerekebilir. Tromboemboli riskini azaltmak için kan sulandırıcı ilaçların verilmesi de kanama riskini biraz arttırabilir.
Fıtık
Fıtık karın içinde veya, karın kaslarının dışına anormal bir açılımdır. İç fıtık, cerrahiye ve barsakların yeniden dizaynına bağlıdır ve barsak tıkanıklığına neden olacağından önemlidir. İnsizyonel herni ise cerrahi yara iyileşmesi iyi olmadığında, karın kaslarının ayrılarak, barsak veya batın içi organları içeren bir kesenin ciltaltına çıkmasıdır.Ağrılı ve çirkin görünümlüdür. Laparoskopik cerrahi ile karın duvarı fıtığı riski anlamlı şekilde azalmıştır.
Barsak Tıkanıklığı
Karın cerrahisi daima barsak yapışıklıklarına (adhezyon) neden olur. Ayrıca, iç ya da dış fıtık da buna neden olabilir. Barsaklar bir band veya fıtık nedeniyle sıkıştığında kendi üstüne katlanabilir ve tıkanabilir. Bu bazen ameliyattan yıllar sonra ortaya çıkabilir. Bu durumu düzeltmek için genellikle ikinci bir operasyon gereklidir.
Venöz Tromboemboli
Cerrahi operasyon gibi herhangi bir incinme, kan pıhtılaşmasında artmayı beraberinde getirir. Aynı zamanda aktivite de kısıtlanabilir. Özellikle morbid obez hastalarda bacaktaki veya bazen pelvisteki toplar damarlarda pıhtı oluşması olasılığı artmıştır. Bir pıhtının koparak akciğere gitmesi ve orada bir damarı tıkaması pulmoner emboli olarak adlandırılır ki, çok tehlikeli bir durumdur. Sıklıkla bu tip bir komplikasyon olasılığını azaltmak için, ameliyattan önce kan sulandırıcılar uygulanır.
Gastrik Bypass Ameliyatının Komplikasyonları
Anastomoz Sızıntısı
Anastomoz, mideyle barsak veya barsağın iki bölümü arasındaki cerrahi bağlantıdır. Cerrah, her ikisi de aslında barsak duvarında delikler oluşturan dikiş ya da stapler kullanarak, iki organ arasında su geçirmez bir bağlantı yapmaya çalışmaktadır. Cerrah, vücudun iyileştirme yeteneklerine, yarayı onaran ve kaplayan yapışkan benzeri madde üretimine güvenmektedir. Herhangi bir nedenle eğer bu kaplama başarısız olursa, sindirim sistemindeki sıvılar karın boşluğuna sızar, enfeksiyon ve abse oluşumuna neden olur. Gastrik bypass prosedürlerinde anastomoz sızıntısı % 2 oranında ve sıklıkla mide-barsak bağlantısında, ortaya çıkabilir. Bazen kaçak antibiotiklerle tedavi edilebilirken, bazen acil re-operasyon gerekebilir. Enfeksiyon kesin olarak kontrol edilemiyorsa tekrar operasyon uygulamak genellikle daha güvenlidir.
Anastomotik Darlık
Anastomoz iyileştikçe skar denilen ve doğal olarak büzüşmeye meyilli bir doku gelişir. Bu da geçişleri daraltır. Bu olay striktür olarak adlandırılır. Sıklıkla gıdanın bir anastomozdan geçişi orayı açık tutar, ancak enflamasyon ve iyileşme süreci gerilmeyi imkansız hale getirirse, açıklık sıvıların bile geçemeyeceği hale gelebilir. Çözüm gastroendoskopi denen yöntemdir. Açıklık, içinden geçirilen bir balonla genişletilir. Bazen bu işlemin birkaç kez tekrarlanması gerekebilir.
Dumping Sendromu
Normalde midenin alt ucunda bulunan pylor valvi gıdanın ince barsağa geçişini düzenler. Gastrik bypass hastaları şekerli gıdalar yediklerinde şeker hızlıca barsağa geçer ve Dumping sendromu denen fizyolojik duruma yol açar. Hasta kalp atımlarının hızlandığını ve güçlendiğini hisseder, soğuk terler, midesinde kelebekler uçuşuyormuş gibi hisseder ve dünya başına çökecekmiş tipi bir anksiyete yaşar. Genellikle uzanır, 30-45 dakika kadar çok rahatsız olur. Bu durumu genellikle ishal izler. Dumping sendromu yaşamı tehdit eden bir tablo değildir ve hastayı sağlıklı besinlere yönelmesi konusunda destekler.