Beden Algısı Bozukluğu ve Obezite Cerrahisi

Yayın Tarihi: 28/06/2020

Beden algısı bozukluğu, sadece fazla kilolu olmakla ilgili olmayıp; ideal kilonuzda, genç, yaşlı, kadın ya da erkek olmanız ayırdetmeksizin kendi güzelliğinizi görememe ve sadece mükemmel olmayan yanlarınıza odaklanma sorunudur.

Aynı zamanda beden algısı kendinizi normalde olduğunuzdan farklı bir şekilde görnemize de yol açabilir. Örneğin artık zayıf olduğunuz halde kendinizi hala kilolu görmek gibi… Bu durum bir bireyin kendine bakışının alışkanlık haline gelmiş bir türü olabileceği gibi, özellikle çok büyük miktarda kilo kaybeden hastalarda çok sıktır. Beden algısı bozukluğu kilo vermeden sonra beyninizin yeni vücut oranlarınıza henüz adapte olamamasından kaynaklanır.

beden algısı bozukluğu

Beden Algısı Obezite Cerrahisinden Sonra Sizi Nasıl Etkiler?

Obezite cerrahisi geçirdiğinizi hayal edin. İşlemden birkaç yıl sonra neredeyse vücut ağırlığınızın yarısını kaybettiniz. Bu süreç elbette çok kolay değildi. Neleri yemeniz veya yememeniz gerektiğini öğrenmek zorundaydınız. Basit karbonhidratlardan vazgeçmek için büyük bir mücadele verdiniz. Proteinleri sevmeyi öğrendiniz. Her gün egzersiz yapmak için yaşam tarzınızı değiştirdiniz. 

Bu yolculukta hızlı ve başarılı kilo verdiğiniz için her an mutlu olmanız gerektiği anlamına gelmiyor. Zaman zaman kendi kendinizi iyi hissetmemeniz son derece doğal. Belki de arada kaçamaklarınız oldu, özellikle bypass olduysanız bu tatlılar kendinizi kötü hissetmenize, hatta kusmanıza yol açtı. 

Aralıklı olarak mutsuz zamanlarınız olsa da çoğunlukla kendinizi mutlu hissedebilirsiniz. Bu serüven sadece kilo vermenizi değil, aynı zamanda obeziteyle ilişkili sağlık sorunlarınızı da ortadan kaldıracak. Ameliyat sonrası yapılan testlerinizde kan değerlerinizdeki düzelmeleri bariz şekilde izleyebilirsiniz. Artık diyabet adayı değilsiniz, eklemleriniz artık daha az ağrıyor, daha aktif ve enerjiksiniz. Çocuklarınızla bisiklete binebiliyorsunuz, merdivende nefesiniz kesilmiyor.

Sanki hayatınızdaki her şey kilo vermeden öncekinden çok farklı gibi. Derinlerde aslında her zaman olduğunuz kişisiniz, sadece obezitenin kısıtlılıklarından kurtuldunuz ve obezitenin aslında hayatınızı ne kadar ciddi şekilde etkilediğini farkettiniz. 

Fakat hala bir şey aynı kaldı: Aynaya baktığınızda hala kilolu birini görüyorsunuz. Hala fazla kilolu olduğunuzu düşünüyorsunuz. Giysi alırken hala plus-beden reyonlarına yöneliyorsunuz. Hatta bazen kendinizi obez oluşunuzla ilgili şaka yaparken buluyorsunuz.

olumlu beden algısı

Bariatrik Cerrahiden Sonra Sağlıklı Beden Algısı

Morbid obezitede olduğu gibi deri limitleri zorlanacak şekilde gerilmişse, deride yer alan elastin parçalanır. Bu da, kilo verdikten sonra cildin eski haline dönecek esnekliği kaybetmesine yol açar. Obezite cerrahisinden sonra büyük miktarlarda kilo verildiğinde kaçınılmaz olarak deri sarkmaları görülebilir. Deri sarkmaları beden algısı ile ilgili stressin en önemli sebeplerinden biridir. Ameliyattan önce emosyonel yeme sorunu varsa, yani gıda bir ödül mekanizması gibi kullanılıyorsa, ameliyattan sonra sarkan deriler yeni bir yeme bozukluğu türünün, örneğin gıdaları yeme ve tükürme gibi, tetikleyicisi olabilir.

Beden algısındaki değişiklikler kompleks bir duygusal iniş-çıkışa yol açabilir ve kişiler hızlı kilo kaybı ile tetiklenen psikososyal problemler yaşayabilir. Kişi zayıflasa bile kendini kilolu bir bedenin içinde sıkışıp kalmış gibi hissetmeye devam edebilir. Hala yeterince iyi olmadığı, hala yeterince zayıf olmadığı önyargısıyla aynaya baktığında hala kendini kilolu görüyor olabilir. 

Bazı kişiler zayıfladıktan sonra kendilerini açığa çıkmış, hatta çıplak kalmış gibi hissedebilirler. Kendileriyle dünya arasında bir bariyer olarak gördükleri kiloların yokolması, ilişkiler ve özellikle karşı cinsle yakınlaşma konusunda büyük bir stress kaynağı olabilir. Bu durumda kilo verme keyfi, yeni varoluşsal problemleri beraberinde getirebilir.

Sağlıklı Beden Algısı Kilo Kaybına Yardım Eder

Sağlıklı bir beden algısı mutluluk için temeldir ve uzun vadeli kilo kaybı başarınızı etkileyebilir. Başardıklarınızın farkına varmak bunlar için kendinize hakkınızı teslim etmek, bu başarıyı getiren iyi alışkanlıkların oturtulması için güçlü bir motivasyondur. Başardığınız kısım yerine, başaramadığınız ya da başaramadığınızı sandığınız kısma odaklanmak sizi baltalamaktan başka işe yaramayacaktır. 

Beden algısı bozukluğu geçici ve düşük düzeyde olabilir. Bazen daha belirgin ve uzun süreli de olabilir. Beyninizin yeni bedeninize alışmak için zamana ihtiyaç duyacağı gerçeğini gözardı etmemelisiniz. Beden algısı çocuklukta ve ergenlikte oluşturulur. Gençken fazla kilolu biri olmanız, kendilik algınızı uzun dönemde etkileyecektir.

Kendinizi uzun yıllar boyunca kilolı olmaya alışmış olabilirsiniz. Obezite cerrahisi ile hızla kilo vermeniz durumunda, beden algınız buna yetişemeyebilir. Obezite cerrahisinin hayatınıza getirdiği değişim, evlilik ve çocuk sahibi olmak gibi büyük olaylarla eşit düzeyde etkilidir. Diğer kilometre taşları gibi, buna da alışmak için zamana ve desteğe ihtiyacınız vardır. Kısacası, bu zorlu mücadelenin kazanımlarının tadını çıkarmayı hakediyorsunuz. Peki, obezite cerrahisi ile kilo kaybından sonra bozulmuş beden algısından nasıl korunabilirsiniz?

Beden Algısı Bozukluğu ve Obezite Cerrahisi 1

Pozitif Beden Algısı İçin 6 İpucu

1-Obezite Destek Grubumuza Katılın

Ameliyat olmayı düşünmeniz, henüz olmuş olmanız veya yıllar önce olmanız farketmeksizin, obezite cerrahisi geçiren hastalarımızla profesyonelleri buluşturduğumuz Obezite Destek grubuna katılın. Grupta pozitif beden algısı için çok değerli bir destek bulacaksınız. Obezite destek grubu, obezite cerrahisinden önceki ve sonraki dönemlerde karşılaşabileceğiniz zorluklar için bir çok ipuçları, yaşanmış öyküler, deneyimler ve öneriler içerir. Grupta sizinle aynı sıkıntıları yaşayan binlerce hastamızla paylaşımda bulunabilirsiniz. Kısa sürede kendinizi moral olarak düzelmiş, anlaşılmış ve adeta yeni bir aileye katılmış gibi göreceksiniz. 

2-Yeni Benliğinizle Kucaklaşın

Bazı hastalar için obezite cerrahisi ile kilo vermek prangalarından kurtulma etkisi yapar. Obezite insanları yapmak istedikleri şeylerden alıkoyan bir tür engellilik halidir. Kazandığınız özgürlüğün ve yeni olanakların tadını çıkarın. Yeni bir spora başlayın, kendinize daha önce alamadığınız bir giysi alın, bikini giyerek plaja gidin veya bir dans kursuna katılın. Daha önce kilonuz nedeniyle yapamadığınız şeyleri deneyin. Hissettiğiniz değişikliklere odaklanın. Örneğin, obezite cerrahisinden önce muhtemelen nefes nefese kalmadan merdiven dahi çıkamazken, obezite cerrahisinden sonra bir dağa tırmanmayı deneyimleyebilirsiniz. Zamanla bu imkansız aktiviteleri gerçekleştirebildiğinizi görecek ve giderek kendinizi ince, aktif ve sağlıklı bir insan olarak algılamaya ve tanımlamaya başlayacaksınız. 

3-Kendinize Telkinde Bulunmayı Deneyin

Bazı kişilerde telkin işe yaramaktadır. Kendi kendinize pozitif şeyler tekrarlamanız bir süre sonra içinizdeki negatif algıları baskılayacaktır. Telkin her şeyin ilacı değildir elbette, ama denemeye değer. Bedeninizle ilgili sevdiğiniz şeyler bulun, bunu kendinize sık sık tekrarlayın. Bazı kişiler hedefledikleri, bazıları ise zaten eriştikleri şeyleri kendilerine tekrarlamaktan fayda görürler. Sonuçta büyük bir karar verdiniz, ciddi bir adım attınız ve obezite probleminizi her geçen gün eriyen kilolarla başarılı bir şekilde yok ediyorsunuz. Bu durumda neden kendinizi, kendinizi alkışlamaktan alıkoyuyorsunuz?

4-Olumlu Olana Odaklanın

Kendine telkin yöntemini kullanın ya da kullanmayın, ama hayatınızda hep pozitif olana odaklanmayı alışkanlık haline getirin. Bugün neler yapabileceğinize odaklanın. Yıllardır ilk defa 5 km koştunuz mu, bunu kutlayın. Zamanla bunu daha uzun mesafelerle egale etmeye odaklanın. Kendinizle olumlu yollarla ilişki kurun. Kendini sürekli eleştiren veya mükemmeliyetçi bir kişilikseniz bununla başa çıkmanın sağlıklı yollarını öğrenin. Ulaştığınız başarıları kabul edin ve kendinizi kutlamayı öğrenin. Başarısızlıkları geçici duraklamalar olarak kabullenin. Kilo verme yolculuğunuzda her kilometre taşına ulaşmanın tadını çıkarmak için kendinize zaman ayırın. 

5-Kendinize özen gösterin

Kendinize bakmanız bencillik değildir. Vücudunuza ve bakımınıza özen göstermeniz sizi fiziksel ve duygusal olarak iyi hissettirecek ve bedeninizle daha iyi bir ilişki kurmanızı sağlayacaktır. Köpük banyosu yapın, masaja gidin veya sadece yeşil çayınızı yudumlarken yeni bir kitabın tadını çıkarın.

6-Komplimanların keyfini çıkarın

Aldığınız beğeni dolu sözleri kabul edin. Bu konuda da olumluya odaklanın, “neden daha önce söylemiyorlardı”, “demek daha önce beni güzel bulmuyorlardı” diyerek negatif duyguları tetiklemeyin. Kabul edelim ki, insanların çoğu “önemli olan ruh güzelliği” repliklerine rağmen, hala standart güzellik kalıplarıyla düşünmekten vazgeçemiyor. Üstelik, çevrenizdeki insanlar sizi obez bir bedene hapsolmuş görmekten dolayı üzülüyor ve zayıfladığınızda sizin de özgürleştiğinizi ve “evet kabul edelim” güzelleştiğinizi düşünerek seviniyor olabilir ve bunda bir sakınca yoktur. Daha önce de çok kez söylediğimiz gibi, tadını çıkarın!

Unutmayın, biz sadece ameliyatınızı yapıp sizi yoluna gönderen bir ekip değiliz. Sizin gerek cerrahi, gerek tıbbi, gerek psikolojik her türlü sorununuzda yanınızdayız. Sizin başarınız ve mutluluğunuz bizim için hayati önemdedir. Bu nedenle kendinizi her hangi bir konuda sıkışmış hissettiğinizde bize ulaşmaktan çekinmeyin.

Yazar: Op Dr Murat Üstün

Dr. Murat Üstün is the Lead Bariatric Surgeon at IBC - Istanbul Bariatric Center. Dr Murat Üstün has made a commitment to every patient's well-being and safety, a goal that is also pursued by our staff and medical professionals that are at your service, this is part of the excellence equation. Dr Murat Üstün and the Istanbul Bariatric Center team perform medical procedures, including gastric bypass, sleeve gastrectomy, adjustable gastric band, and biliopancreatic diversion with duodenal switch. While performed differently, all of these procedures help patients lose weight by limiting how much food the stomach can hold as well as the patient’s absorption of nutrients. Surgeries are performed at a JCI accredited Hospital. The Joint Commission International works to improve safety at health care facilities domestically and globally. Accreditation ensures facilities are up to date, physicians are board-certified, plans for follow-up care are in place, risks of traveling after surgery are outlined, and more.

Tüm Yazıları →

Yorum bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Arayın
Bilgi Alın
Whatsapp