Bariatrik ve Metabolik Cerrahi İçin 30 Yıl Sonra İlk Uluslararası Tavsiyeler Yayınlandı!
Yayın Tarihi: 24/10/2022IFSO/ASMBS 30 yılı aşkın süredir Bariatrik ve Metabolik Cerrahi için ilk uluslararası tavsiyeleri yayınladı.
Uluslararası Obezite ve Metabolik Bozukluklar Cerrahisi Federasyonu (IFSO) ve Amerikan Metabolik ve Bariatrik Cerrahi Derneği (ASMBS), 30 yılı aşkın bir süredir bariatrik ve metabolik cerrahi (BMS) için ilk uluslararası, kanıta dayalı kılavuz önerilerini yayınladı. ‘ASMBS/IFSO Guidelines on Indications for Metabolic and Bariatric Surgery – 2022’ başlıklı kılavuzlar, Surgery for Obesity and Related Diseases (SOARD) ve Obesity Surgery dergilerinde yayımlandı. Kılavuzlar, Ulusal Sağlık Enstitüleri’nin 1991 tarihli konsensüs bildirisinin yerini almakta ve metabolik ve bariatrik cerrahi için hasta popülasyonunun tip 2 diyabetli ve VKİ 30kg/m2 veya daha fazla olan hastaları içerecek şekilde genişletilmesi de dahil olmak üzere birçok değişiklik içermektedir.
Kılavuzlar
IFSO Başkanı Dr. Scott Shikora, “ASMBS/IFSO Kılavuzları, obezite tedavisi söz konusu olduğunda önemli bir sıfırlama sağlıyor” dedi. “Sigortacılar, politika yapıcılar, sağlık hizmeti sağlayıcıları ve hastalar, tıptaki en güvenli, etkili ve üzerinde en çok çalışılan operasyonlardan birine erişimi engelleyen bariyerleri ve modası geçmiş düşünceleri ortadan kaldırmak için çok dikkatli olmalı ve çalışmalıdır.”
1991 konsensüs bildirisinde obezite cerrahisi, VKİ’si en az 40 veya VKİ’si 35 veya daha fazla olan ve hipertansiyon veya kalp hastalığı gibi obeziteyle ilişkili en az bir rahatsızlığı bulunan hastalarla sınırlandırılmıştır. Diyabet için metabolik cerrahiye ya da kilo verme cerrahisini safra kesesi ameliyatı, apendektomi ve diz protezi gibi yaygın ameliyatlar kadar güvenli ya da daha güvenli hale getirecek olan yeni laparoskopik tekniklere ve prosedürlere atıfta bulunulmamıştır. Bildiride ayrıca, yeterince araştırılmadığı için VKİ’leri 40’ın üzerinde olan çocuk ve ergenlerde bile ameliyat yapılmaması tavsiye edilmiştir.
ASMBS/IFSO Kılavuzları artık “obezite ile ilişkili durumların varlığı, yokluğu veya ciddiyetine bakılmaksızın” VKİ 35 veya daha fazla olan bireyler için metabolik ve bariatrik cerrahiyi önermekte ve VKİ 30-34,9 ve metabolik hastalığı olan kişiler ile “uygun şekilde seçilmiş çocuk ve ergenler” için düşünülmesini tavsiye etmektedir.
ASBMS Başkanı Dr. Teresa LaMasters, “1991 NIH Bariatrik Cerrahi Konsensüs Bildirisi bir süre için değerli bir amaca hizmet etti, ancak otuz yıldan fazla bir süre ve randomize klinik çalışmalar da dahil olmak üzere yüzlerce yüksek kaliteli çalışmadan sonra, artık en iyi uygulamaları yansıtmıyor ve günümüzün modern prosedürleri ve hasta popülasyonu ile ilgili değil” dedi. “Hastaların iyiliği için düşüncede ve uygulamada bir değişikliğin zamanı geldi. Bunun için çok geç kalındı.”
Ancak kılavuzlar, metabolik hastalık olmasa bile, cerrahi olmayan yöntemlerle önemli veya kalıcı kilo kaybı veya obezite hastalığına bağlı iyileşme elde edemeyen kişiler için BMI 30’dan başlayarak bariatrik ve metabolik cerrahinin düşünülmesi gerektiğini belirtmektedir. Ayrıca, standart BMI eşiklerini kullanan obezite tanımlarının popülasyona göre ayarlanması ve Asyalı bireylerin BMI 27,5’ten itibaren kilo verme ameliyatını düşünmeleri tavsiye edilmiştir.
Kılavuzlar, sağlık uygulayıcılarına mevcut kanıta dayalı önerilere genel bir bakış sağlamak amacıyla obezite, bariatrik ve metabolik cerrahi alanında 24 uluslararası uzman tarafından geliştirilmiştir. Özetle, kılavuzlar şunları içermektedir:
-Metabolik ve bariatrik cerrahi, eşlik eden hastalıkların varlığı, yokluğu veya ciddiyetine bakılmaksızın, VKİ 35 kg/m2 veya üzerinde olan bireyler için önerilmektedir.
-Metabolik hastalığı olan ve VKİ 30-34,9 kg/m2 olan bireyler için metabolik ve bariatrik cerrahi düşünülmelidir.
-Asya popülasyonunda VKİ eşikleri, VKİ’nin 25 kg/m2 veya üzerinde olması klinik obeziteye işaret edecek şekilde ayarlanmalı ve VKİ’si 27,5 kg/m2 veya üzerinde olan bireylere metabolik ve baraitrik cerrahi önerilmelidir.
-Metabolik ve bariatrik cerrahinin uzun vadeli sonuçları sürekli olarak güvenlik ve etkinlik göstermektedir.
-Uygun şekilde seçilmiş çocuklar ve ergenler metabolik ve bariatrik cerrahi için değerlendirilmelidir.
Belgenin büyük bir kısmı, farklı hasta popülasyonlarıyla ilgili olarak klinisyenler için özel hususlara ayrılmıştır. Bu hususlar aşırı yaş, organ nakli için aday olanlar ve 60 kg/m2’yi aşan BMI, siroz veya kalp yetmezliği olanları içeren yüksek riskli hastaları ele almaktadır.
Kılavuzda ayrıca, çok sayıda çalışmanın metabolik hastalıkta önemli ölçüde iyileşme ve ameliyat sonrası genel mortalitede azalma gösterdiğine ve “eski cerrahi operasyonların yerini daha güvenli ve daha etkili operasyonların aldığına” dikkat çekilmiştir. İki laparoskopik prosedür, tüp mide ameliyatı ve Roux-en-Y Gastrik Bypass (RYGB), artık dünya çapında gerçekleştirilen tüm ameliyatların yaklaşık %90’ını oluşturmaktadır.
Herhangi bir yılda dünyadaki uygun hasta nüfusunun yaklaşık % 1 ila 2’si kilo verme ameliyatı olmaktadır. Uzmanlar, 1991 tarihli aşırı kısıtlayıcı konsensüs beyanının, güvenli ve etkili olduğu kanıtlanmış bir tedavinin sınırlı kullanımına katkıda bulunduğunu söylüyor. Dünya genelinde 2016 yılında 650 milyondan fazla yetişkin obezite hastasıydı ve bu rakam dünya yetişkin nüfusunun yaklaşık %13’üne tekabül ediyordu. CDC, Amerikalıların %42’sinden fazlasının obez olduğunu ve bunun ABD’de şimdiye kadarki en yüksek oran olduğunu bildirmektedir.
ASMBS/IFSO Kılavuzları, metabolik cerrahinin kullanımının yaygınlaştırılması çağrısında bulunan tıbbi grupların bir dizi yeni tavsiyesinin sadece sonuncusudur. 2016 yılında, aralarında Amerikan Diyabet Derneği’nin (ADA) de bulunduğu 45 meslek kuruluşu, tip 2 diyabetli ve VKİ 30.0-34.9 olan hastalarda, oral veya enjekte edilebilir ilaçlarla optimal tedaviye rağmen hipergliseminin yetersiz kontrol altına alınması halinde metabolik cerrahinin düşünülmesi gerektiğine dair ortak bir bildiri yayınlamıştır. Bu öneri aynı zamanda ADA’nın “Diyabette Tıbbi Bakım Standartları – 2022” belgesinde de yer almaktadır.