Tüp Mide Ameliyatı Sonrası İlk 2 Haftada Beslenme Listesi
Yayın Tarihi: 10/12/2016Obezite cerrahisinden sonra başarıyı etkileyen en önemli faktör hastanın beslenme alışkanlıklarında sağlıklı değişimleri gerçekleştirmesi ve bu sağlıklı diyet tarzını yaşam tarzı haline getirmesi. Ancak obezite cerrahisini kalıcı kilo kaybı için bir seçenek olarak değerlendiren herkesin aklında olan soru; “Ameliyat sonrası da mı diyet yapacağım?” oluyor. Bu durumu bir diyet gibi değerlendirmek aslında yanlış. Bu sürece gelene kadar yaptığınız en büyük hata büyük porsiyonlara ve yüksek kalorili gıdalara hayır diyememeniz değil miydi?
Bu cerrahi müdahale size davranışlarınızı değiştirebilmeniz için 1 yıl gibi çok uzun ve güzel bir süreç sağlıyor. Bunu da gerek mide hacmini kısıtlayarak, yani mekanik etkiyle, gerekse iştah hormonunuzu azaltarak, hormonal etkiyle başarıyor. Yine sık sorulan sorulardan birisi de, ben zaten bu kadar az yiyebilseydim kilo verirdim oluyor. Oysa ameliyat sonrası dönemde durum daha önceki diyet tecrübelerinizden oldukça farklı. Bu operasyonlardan sonra hem yemeğe olan isteğiniz, iştahınız azalıyor, hem de çok daha az gıdayla erkenden doymanız sağlanıyor. Bu da, sürdürülemeyen düşük kalorili diyetlerden farklı bir şekilde, tok olarak beslenmenizi değiştirmenize olanak yaratıyor.
Peki sizi nasıl bir süreç bekliyor?
Öncelikle dikkat etmeniz gereken bir kaç kritik nokta var. Özellikle ilk 2 haftalık süreçte kesinlikle katı bir besin tüketmenizi istemiyoruz. Olduğunuz ameliyatın cinsi ne olursa olsun bu cerrahi müdahale sonrası sıvı diyet süreci kaçak riskinin en yüksek olduğu dönemi kapsıyor. Bu nedenle bu hattı zorlayacak yüksek hacim kaplayan ve sindirimi sıvı besinlere oranla daha zor olan katı besinleri tüketmenizi istemiyoruz. Bu ciddi bir kuraldır, ciddi şekilde uymanızı ve “sizi bir an önce normal beslenmeye döndürüyoruz” diyerek onuncu günde galeta öneren diyetisyenlere güvenme konusunu bir kere daha düşünmenizi öneriyoruz.
Günlük 60-70 gr protein almalısınız!
Stapler hattınızın iyileştiği bu haftalarda en önemli konu günlük protein gereksiniminizi karşılayabilmeniz. Bu süreçte günde almanız gereken minimum protein miktarı günde minimum 60-70 gr olmalı. Ama mide hacminizin yaklaşık 30cc olduğunu düşünecek olursak bunu normal sıvı besinlerle sağlamanız oldukça zor. Bu nedenle protein ihtiyacınızı laktozsuz sütlerden veya soya sütü gibi laktoz içermeyen sütlerden karşılamanız gerekiyor.
Ama bir bardak soya sütü veya laktozsuz sütte yaklaşık 6 gr kadar protein olduğunu düşünecek olursak günlük protein ihtiyacınızı bu şekilde sağlayabilmeniz de mümkün olmuyor. Bu nedenle taburculuk sonrası ilk 2 haftalık süreçte hekiminizin reçete edeceği veya diyetisyeniniz önereceği protein içerikli enteral ürün olarak adlandırdığımız meyve aromalı süt tadındaki proteinden zengin olan sıvı içerikli mamalardan ihtiyacınızı karşılamanız gerekecek.
Proteinden zengin sıvı besinleri tercih etmelisiniz.
Sadece eczaneden alabileceğiniz çoğu tatlı olan bu sütler gibi, piyasada bulabileceğiniz protein içeriği yüksek lif içeriği düşük çorbaları da tercih edebilirsiniz. Önemli olan günlük ihtiyacınızı karşılıyor olmanız. Bir diğer sorulan soru ise ilik veya kemik suyu gibi et veya tavuk suyu içsem olmaz mı oluyor? Bu çorbalar da elbette oldukça besleyici. Ama içeriğindeki protein hiç bir şekilde bu gibi hazır protein kalitesi yüksek besinler kadar olamıyor.
Bazen bu ameliyat sonrasında maddi açıdan daha ekonomik seçenekleri tercih etmek gerekebiliyor. Bu gibi durumlarda elbette siz de evde proteinden zengin kendi çorbalarınızı yapabilirsiniz. Yumurta ile terbiyeliyebileceğiniz tavuk suyu çorbaya biraz protein tozu ekleyerek ve daha akışkan formda olmasını sağlayarak protein kalitesini biraz daha arttırabilirsiniz. Bununla ilgili tariflerimizi daha ilerleyen yazılarda sizlerle paylaşacağım.
Günde minimum 8 bardak su içmelisiniz.
Ancak bundan sonraki süreçte asla eskisi gibi lıkır lıkır su içmek yok. İdeali İngilizce sipping olarak adlandırılan kontrollü yudumlar… En kritik bir diğer kural “ Doygunluk hissettiğinde bırak!” olacak. Bu tükettiğiniz her şey için geçerli. Su da içseniz, çorba da içseniz, süt te içseniz… Küçük yudumlar halinde günde 8 bardak suyu tamamlamanız vücudunuzun direncinin düşmemesi ve posa alımın hiç olmadığı bu süreçte kabızlık sıkıntısı çekmemeniz açısından oldukça önemli.
Öğün düzeninizi bu süreçten itibaren oturtun
Ne demek mi istiyoruz? Daha çok aç kalmanız ya da daha da az yemeniz daha fazla kilo vermeniz anlamına gelmiyor. Önemli olan bu süreçte sağlıklı ve kalıcı bir şekilde kilo kaybetmeniz. Bunun için de yağ ve kas kayıpları bizim için önemli birer kriter. Düzenli beslenmek, öğün atlamamak günlük almanız gereken minimum besin ihtiyacını ancak karşılayabilmenize yardımcı olacaktır. Herhangi bir öğünü atlamak ise uzun vadede düzensiz beslenme alışkanlığını tetikleyerek daha sonraki dönemlerde kilo artışlarınızın olmasına neden olacaktır.
Peki öğün düzeni nasıl olmalı? Çok basit, üç ana öğün, 2 ya da 3 ara öğün olacak şekilde.. Kabaca 2-3 saat ara ile bir şeyler tüketmelisiniz. Bu öğünlerde tükettiğiniz gıdaların mümkün olduğunca doğal, işlenmemiş, düşük kalorili ve bol protein içerikli olması da önemli. Yani bir poğaçayı 6 öğüne bölerek yediğinizde sağlıklı beslenmiş olmuyorsunuz. Kahvaltı öğünü olmadan güne asla başlamamalısınız. Her hangi bir öğünü atlamanız uzun vadede bir sonraki öğünde daha fazla ve daha kalorili tüketmenize neden olacaktır.
Örnek Sıvı Diyet
Kahvaltı
- ½ paket enteral protein içerikli mama. Bunu su veya süt ile ( soya sütü veya laktozsuz süt) 1 bardak ( 200ml) miktarına tamamlayabilirsiniz.
Ara
- 1 bardak taze sıkılmış elma suyu ( posasız)
Öğle
- 1 su bardağı ( 200ml) et veya tavuk suyu ( tanesiz)
Ara
- 1 bardak soya sütü veya laktozsuz süt
Akşam
- Kahvaltıdan kalan enteral ürünün diğer yarısı aynı şekilde tüketilmeli.
Ara
- 1 bardak armut suyu ( posasız)
Diyetisyen Diğdem Özkahya