Obezite cerrahisi kan akımına toksik materyaller salabilir!

Yayın Tarihi: 18/11/2019

Obezite cerrahisinin mikrobesin yetmezlikleri gibi potansiyel yan etkileri bilinmekle beraber yağı dokusundan çevresel toksik maddelerin salınımı bugüne kadar hiç araştırılmamış bir konudur.

Bugün sizlerle belki de hiç duymadığınız bir konuyu paylaşacağım. İnsan eliyle üretilen zehirli kimyasal maddelerin (PCB=Poliklorine bisfeniller veya organochlorine böcek zehirleri gibi) vücut tarafından emilerek yağ dokusunda depolandığı biliniyor. John Hopkins Üniversitesi’nden araştırmacıların yeni çalışmasına göre, obezite cerrahisini takip eden dönemde yaşanan hızlı kilo kaybı sırasında bu toksinler kan akımına karışıyor olabilir. Bulgular bu potansiyel toksik madde teması ve sağlığa etkileri konusunda başka çalışmaların yapılması gerektiğini gösteriyor.

obezite cerrahisi toksik madde
3d illustration blood in blood vessel

Obesity dergisinde yayınlanan ‘Mobilization of Environmental Toxicants Following Bariatric Surgery’ başlıklı çalışmada araştırmacılar obezite cerrahisi geçiren 26 hastayı incelediler. Çalışmada yağ dokusunda uzun süreli olarak depolandığı bilinen organochlorine ve PCB başta olmak üzere bir çok çevresel toksik maddenin kan akımına salınımında artış yaşandığını gösteren bulgulara ulaşıldı.

Araştırmacılar ayrıca hastaları 1976’dan önce doğanlar ve sonra doğanlar olarak iki gruba ayırdılar. Bu kimyasal bileşiklerin yaygın olarak kullanıldığı 1976’dan önce doğanlar daha genç hastalara göre daha yüksek kan kimyasal seviyelerine sahiplerdi. Tam tersine daha genç yetişkinler kilo kaybı ile bağlantılı olarak daha yüksek perfloro kimyasal (PFC) seviyelerine sahipti. Zararlı kimyasal madde seviyeleri kilo kaybı ile parallel olarak artıyordu.

Çalışmaya göre 1976’dan önce doğan hastalar beş kat daha fazla PCB seviyeleri gösteriyordu. Yine organochlorin böcek ilacı seviyeleri de daha yüksekti. Obezite cerrahisinden sonraki altı ay içerisinde hastaların çoğu ortalama %23 yani yaklaşık 30 kg kaybı yaşadılar. Her iki grup hastada da yağda depolanan kimyasal seviyeleri yükselme eğilimindeydi. 

Bugüne kadar yağ dokusunda depolanan bu kimyasal bileşenlerin’tan nasıl alınması ve kan seviyeleri hakkında son derece yetersiz bilgi vardı. Eğer bunu bir problem olmadığı saptanırsa ne ala. Ama aynı zamanda eğer sağlığa zararlı etkisi saptanırsa hastaların daha yavaş kilo vermesini sağlamak ve bu arada kan akımına salınan bu zararlı maddeleri nasıl etkisiz hale getireceğimizi bulmak zorundayız. Diğer bir bakış açısından normalde ömür boyu yağ dokunuzda birikecek olan bu kimyasal toksik maddelerin bir şekilde vücuttan uzaklaştırılıyor olması incelenmeye değer bir faydadır.

Kaynak: https://onlinelibrary.wiley.com/doi/full/10.1002/oby.22618

Yazar: Op Dr Murat Üstün

Dr. Murat Üstün is the Lead Bariatric Surgeon at IBC - Istanbul Bariatric Center. Dr Murat Üstün has made a commitment to every patient's well-being and safety, a goal that is also pursued by our staff and medical professionals that are at your service, this is part of the excellence equation. Dr Murat Üstün and the Istanbul Bariatric Center team perform medical procedures, including gastric bypass, sleeve gastrectomy, adjustable gastric band, and biliopancreatic diversion with duodenal switch. While performed differently, all of these procedures help patients lose weight by limiting how much food the stomach can hold as well as the patient’s absorption of nutrients. Surgeries are performed at a JCI accredited Hospital. The Joint Commission International works to improve safety at health care facilities domestically and globally. Accreditation ensures facilities are up to date, physicians are board-certified, plans for follow-up care are in place, risks of traveling after surgery are outlined, and more.

Tüm Yazıları →

Yorum bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Arayın
Bilgi Alın
Whatsapp