Hangi Obezite Ameliyatı En Etkilisidir?

Obezite ameliyatı için uygun olan adayların tümü de ciddi morbid obeziteden muzdarip olmasına ve klasik diyet metodları ile kilo vermeyi başaramamış olmasına karşın, hastaların ihtiyaçları farklı olabilmektedir. Bazı hastalar daha az girişimsel ve düşük riskli bir ameliyatı tercih edebilirken, diğerleri uyumluluklarının derecesine göre daha ekstrem bir kilo verme ameliyatını tercih edebilmektedir. Benim kişisel gözlemime göre, ameliyattan sonra beslenme alışkanlıklarını ve egzersiz planlarını değiştirmeye gönülsüz olan hastalar genelde daha kesin sonuç alacaklarını sandıkları daha girişimsel ameliyatları, örneğin gastrik bypass ameliyatlarını tercih etmektedir. Ne yazık ki, pek çok hekim de hastaları bu yönde yanlış bilgilendirmekte, sleeve gastrektomi veya gastrik bypassı ne yerlerse yesinler kilo verebilecekleri metodlar gibi lanse etmektedir. Oysa, bilimsel olarak kanıtlanmıştır ki hasta beslenme ve egzersiz alışkanlıklarını değiştirmedikçe tekrar kilo alınması neredeyse kaçınılmazdır.

Daha Düşük Riskli Kısıtlayıcı Ameliyatlar

Bariatrik cerrahlar, restriktif ameliyatları (lap band gibi..) mide hacmini küçülterek gıda alımını azaltmak için geliştirmişlerdir. Bu tarz operasyonlar tamamen reversibldır, yani geri dönülebilirdir. Bununla birlikte, hastanın diyete uyumuna daha fazla bağımlıdırlar.

Daha Saldırgan Malabsorptif Ameliyatlar

Obezite cerrahları, farklı malabsorbtif (emilim engelleyici) ameliyat türleri geliştirmiştir ve hala da geliştirmektedir. Roux-en-Y gastrik bypass bunlardan en sık kullanılanıdır. Bu yöntemler hastanın normal sindirim sistemi anatomisinde kalıcı değişiklikler yapar. Teorik olarak geri döndürülebilse de, teknik olarak bu ameliyatlar geri dönüşsüz kabul edilmelidir.

Kısıtlayıcı ve Malabsorbtif Ameliyatlardan Sonra Başarı Oranları

Tipik olarak, mide bandı veya tüp mide gibi kısıtlayıcı ameliyat geçiren hastalar malabsorbtif ameliyat geçirenlerden daha az kilo kaybeder ve daha fazla kiloyu geri alırlar.

Hangisi Daha İyi? Kısıtlayıcı mı, Malabsorbtif mi?

Bu en başta obez hasta olmak üzere birçok faktöre göre değişir. BMI değeri 50 ve üzerinde olan, yani malign obeziteden muzdarip hastalar malabsorbtif ameliyatlardan daha belirgin fayda görebilirler. Çünkü genelde bu hastalar takıntılıdır ve kalori alımını kısıtlama konusunda isteksizdirler. Bununla birlikte, hasta yeme ve egzersiz alışkanlıklarını değiştirme konusunda yüksek motivasyona sahipse, daha fleksibl ve daha az zarar verici bir ameliyat daha iyi seçenektir. Bununla birlikte, her iki cerrahi prosedür tipinin de uzun vadede kilo kaybını garantilemediğini ve başarının post-operatif hasta yaşam stili değişikliklerine bağlı olduğunu unutmayınız.

Yazar: Op Dr Murat Üstün

Dr. Murat Üstün is the Lead Bariatric Surgeon at IBC - Istanbul Bariatric Center. Dr Murat Üstün has made a commitment to every patient's well-being and safety, a goal that is also pursued by our staff and medical professionals that are at your service, this is part of the excellence equation. Dr Murat Üstün and the Istanbul Bariatric Center team perform medical procedures, including gastric bypass, sleeve gastrectomy, adjustable gastric band, and biliopancreatic diversion with duodenal switch. While performed differently, all of these procedures help patients lose weight by limiting how much food the stomach can hold as well as the patient’s absorption of nutrients. Surgeries are performed at a JCI accredited Hospital. The Joint Commission International works to improve safety at health care facilities domestically and globally. Accreditation ensures facilities are up to date, physicians are board-certified, plans for follow-up care are in place, risks of traveling after surgery are outlined, and more.

Tüm Yazıları →